AMERİKA’DA SİYAHİ TÜRKİYE’DE KÜRT

AMERİKA’DA SİYAHİ TÜRKİYE’DE KÜRT

Amerika’nın Kristof Kolomb tarafından keşfedilmesinden sonra oraya yerleşen Batılı ırklar yerleştikleri andan itibaren oradaki halkı kırımdan geçirmeye ve köleleştiremeye yavaş yavaş başlamışlardı.

 Kölelştirilen insanlar sayihilerdi ve Kölelik sisteminden dolayı Halk arasında ister istemez bir kast sisteminin temelleri atılmıştı. 12 Ekim 1492’de Amerika keşfedildi ve esaret yılları başladı. 31 Ocak 1865 tarihinde ise yasalaşan bir kanun ile Ambraham Lincoln tarafından kölelik yasal olarak kaldırıldı.

Bu yaklaşık 350 yıl boyunca Beyaz insanın Siyah insan üzerindeki hakimiyetini alenen sürdürüldüğünün göstergesidir. Alenen başlayan  ve gizli devam eden  bu üstünlük günümüzde hala devam eden Amerikada’ki  toplumsal eşitsizliğin  kökenini oluşturmaktadır.

Türkiye’deki Kürtlerin kaderleri de çok farklı değil maalesef. Tarihten süre gelen kardeş halklar Türkiyede Cumhuriyetin ilanından önceki yıllarda başlayan asimilasyon ve imha programları ile kardeşlik bitti. Yaklaşık 100 yıldır da bittiği ile kalmaya devam ediyor. Bu olaylar  Amerikadaki Beyaz-Siyah gibi Türkiyede de Türk-Kürt arasında bir toplumsal farklılık meydana geldi.

Günümüze kadar süren ve sürmeye de devam edecek bu stabil durumda maalesef Beyaz ve Türk üstte Siyah ve Kürt ise alt mertebede yer aldı. Amerikada Siyahın Başkan olması Türkiyede Kürdün Cumhurbaşkanı olması kanunsal bağlamda bir eşitlik sağlasa da toplumsal bağlamda gerçek bir eşitlik değildir ve bunu sağlayacak etmen de kanun değildir.

Geçtiğimiz günlerde 9 Ekim’de Amerikada 18 yaşındaki Michael Brown ve 24 Ekim’de de 12 yaşında bir çocuk polislerce öldürüldü.  İkisi de Siyahi idi. Ve bunun sonucunda hiç bir polis cezalandırılmadı, görevden alınmadı herhangi bir kamu çalışanı da istifa etmedi.

6 Aralıkta  da Yüksekova’da 17 yaşındaki Rojhat Özdel polis kurşunu ile hayatını kaybetti. Bu olaydan dolayı da hiç bir polis ceza almayacak. Kimse görevinden alınmayacak ve  istifa da etmeyecek. Çünkü Rojhat’ın öldürüldüğü olay, geçen sene aynı tarihte polislerce 3 Yüksekovalı vatandaşın öldürüldüğü olayların tekerrüründen ibaret.

Rojhat’ın İsyan ettiği ‘’adalet’’ çağrısı  onun için de tecelli etmeyecek. Uğruna feda edilen ‘’stabil adaletsizlik’’  kavramı Kürtler için anlamını korumaya devam edecek.

Yasal düzeyde halklar her ne kadar  eşit olsa da gerçek eşitlik toplumun kendi içerisindeki eşitliğidir. Kağıda şeker yazılırsa kağıt şeker olmaz misali Amerikadaki eşitsizlik kadar Türkiyede de eşitsizlik vardır olmaya da devam edecektir.