KÜRT SORUNUN ÇÖZÜMÜNDE DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR

KÜRT SORUNUN ÇÖZÜMÜNDE DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR

Türkiye toplumu ya çözmek istemiyor ya da çözmesini bilmiyor.

Bu cümle Türkiye’deki Kürt sorununa ilişkin çözümde şimdiye kadar yapılan bütün hamlelerin genel özeti mahiyetindedir.  Savaşarak yürütülen mücadeleler, ateşkesler ve müzakere. Bütün bu yöntemler ve daha birçok fazlası Kürt sorunun çözümünde şimdiye kadar sayısızca denendi. Ama nedense arka tekerliği havada olan bir bisikletin pedalını çevirmekten farksız değildi bu çabalar. 

Bir problemin çözümü yapılırken belli aşamalar vardır. Bu aşamaların her biri problemin çözümünde hayati önem taşımaktadır. İlk ve en önemli olan aşama ise PROBLEMİN TESPİTİ safhasıdır. Bu safhayı doğru bir şekilde tespit etmediğimiz takdirde temeli çürük bir bina yapmak gibi her seferinde üstümüze çökecektir.

Kürt sorununun çözümünde şimdiye kadar çıkılan bütün binalar istisnasız çökmüştür. Her defasında da çöken binanın enkazında sayısız gerilla, asker, polis, jandarma ve sivil halkın cansız bedenleri çıkarılmıştır. 

Bu kadar olaydan sonra neden hala aynı şeyi yapıp farklı sonuçlar bekliyoruz ki?

Einstein’ın dediği gibi aptallar grubundan çıkarak neden kapalı olan gözlerimizi açıp gerçeği görmüyoruz?

Yoksa gerçeği görmek istemiyor muyuz?  

Kürt sorununun çözümündeki en büyük problem sorunun tespitinde yapılan hatadır  

Kürtleri PKK’den ayrı tutarak yapılan tespitler, PKK’yi bir ERMENİ! Örgüt olarak gören zihniyet, çözüm üretmeye çalışırken yalnızca yerel halk odaklı olarak yapılan çalışmalar hepsi başlı başına kocaman birer yanlıştan, hatadan öte değildi. Hem de ölümcül hatalardan.

Peki bu tespitlere nereden varıyorum. Gelin size bazı örnekler verelim : 

Ø    Ölen asker ve gerillanın yan yana defnedilen cenazeleri: bir asker neden bir teröristin! Yanında defnediliyor?  Bunu neden görmüyoruz?

Ø    PKK lideri Sayın Öcalan ile ve PKK ile yürütülen/yürütülmüş olan müzakere çalışmalar Kürt sorununun çözümü için miydi yoksa PKK ile yaşanan sorunlar için miydi?

Ø     Eğer Kürt Sorunun çözümü içindi diyorsanız o zaman neden Kürt ayrı PKK ayrı bunalımına giriyorsunuz?

Ø    Her konuşmada geçen ‘’gerilla da asker de polis de bizim evladımızdır’’ sözünü neden içselleştiremediniz?  Yoksa sadece sözden ibaret mi sandınız?

Ø     PKK ve lideri ile yürütülen müzakerelerde ortaya çıkan ve Dolmabahçe Mutabakatı ile duyurulan 10 maddenin kaç tanesi PKK üyeleri içindi, kaç tanesi toplumun tamamı içindi?  Gözler hala kör mü?

Ø    PKK’ye, YPG’ye sırtını verdiğini açıkça beyan eden 80 milletvekilinin oluşturduğu siyasi partinin eşbaşkanının abisinin o örgütün üyesi olduğunu neden göremiyorsunuz?

Ø    Çatışmalarda, savaş uçakları ile en büyük silahlarla yürütülen savaşta ölen her gerillanın cenazesinin bu ülkenin topraklarında milyonlarca insan tarafından defnedildiğini neden görmüyorsunuz?

Bunun gibi daha yüzlerce binlerce örnek gösterebiliriz. Mühim olan görmeyi bilebilmektir. Tabi çok daha önemlisi ise ‘’ insanın bazı gerçekleri kendine itiraf edebilmesidir.’’ 

Somut olaylar ve şimdiye kadar çözülemeyen bütün bu olaylar silsilesinin çözülememesindeki en büyük problem sorunun tespitinde olduğunu artık görelim. Bu sorunun çözümü için de gerekli olan her şeyin mübah olduğu bilinmelidir.

 Bu kadar muhafazakar geçinen toplumumuza ve ülke yöneticilerine Kuran-ı Kerim’deki şu sözleri hatırlatarak bitirelim : ‘’ Her kim ki bir insanı öldürürse bütün insanlığı öldürmüş gibidir ve her kim ki bir insanı kurtarırsa bütün insanlığı kurtarmış gibidir.’’